06.09.2010 Pazartesi günü saat 10.00'da yapılan törenle Baromuzun çelengi Baro Başkanımız Av. Gültekin UZUNALİOĞLU, Meslektaşlarımız Av. Burcu OCAK ve Murat TURAN tarafından   Cumhuriyet Başsavcılığının çelengi de Başsavcımız Radi Akyol tarafından Atatürk Anıtına sunulmuştur.   Çok sayıda Meslektaşımız, Hakim ve Savcılar,Adliye çalışanlarımız ve vatandaşların katıldığı törende İstiklal marşının okunması ve saygı duruşunun ardından yeni Adli yılın açılışı nedeniyle   Cumhuriyet Başsavcısı Radi AKYOL   Adalet Komisyonu Başkanı Halil ADIGÜZEL   Baro Başkanımız Av. Gültekin UZUNALİOĞLU birer konuşma yapmışlardır.   Baro Başkanımız Av. Gültekin UZUNALİOĞLU' nun törende yapmış olduğu konuşma metni aşağıdadır.                                        ADLİ YARGI YILI AÇILIŞ KONUŞMASI                 Sayın Cumhuriyet Başsavcım, Sayın Adalet Komisyonu Başkanım, Değerli Hâkim ve Savcılarımız, Sevgili Meslektaşlarım, Değerli Adliye çalışanlarımız ve basınımızın güzide temsilcileri                 Demokratik ülkelerde kuvvetler ayrımı ilkesi Anayasanın temel ilkesidir. Bu ilke, demokrasinin olmazsa olmaz kuralıdır.  Kuvvetler ayrılığı, hukukun üstünlüğünü sağlayan temel ilkedir. Kuvvetler ayrılığı olmayan devlette hukukun üstünlüğünden söz edilemez. Hukuk devletinin başlıca amacı, kamu gücü karşısında kişinin hak ve özgürlüklerini korumaktır. Hukuk devletinde, yönetimin tüm eylem ve işlemlerinin hukuka uygunluğu zorunludur. Hukuk devletinin en belirgin özelliği, güçler ayrılığına anlam kazandıran yargı bağımsızlığıdır. Günümüzde insan haklarının ve özgürlüklerinin başlıca güvencesi bağımsız yargıdır. Bağımsız olmayan yargı, gerçek bir yargı  olamaz. Bağımsızlık, yargının karakteridir. Bu temel nitelikten yoksun olan yargı güdümlüdür, yürütmenin etkisindedir. Özellikle her ne şekilde olursa olsun, siyasal iktidarların etkisi altındaki bir yargının bağımsızlığından söz edilemez.                 Ülkemizde TBMM. halkın özgür iradesi ile seçtiği temsilcilerinden oluşmayıp  siyasi parti genel başkanlarının gösterdiği vekillerin oylanması ile seçilmesi "yasama ve yürütmenin birlikteliği", oluşturmaktadır.                 Yasama ile yürütmenin birlikteliği bu erklerin tek elde toplanması "parlamenter demokratik sistemi" işlemez hale getirmekte ve siyasal iktidar temsilcilerinin "hukuk devleti" olgusuyla bağdaşmayan uygulamalarına karşı "bağımsız yargı" devreye girmekte yasama erkinin yapamadığı "denetim" görevini yerine getirmek suretiyle iktidarın sınırsız gücünün keyfiliğe dönüşmesini engellemektedir. Ancak bu durum çoğu zaman siyasi iktidarların hoşuna gitmemektedir.                Türkiye'mizde bazı söylemlerle ve eylemlerle yargı yıpratılmakta, zedelenmekte ve toplumsal işlevi zayıflatılmaktadır.Yargı bir yandan fiziki imkânsızlıkla uğraşırken, diğer yandan yürütmenin hukuk devletinde olmaması gereken çeşitli müdahaleleri ile karşılaşmaktadır.Bu bağlamda yargıyı yürütmenin güdümüne sokacak düzenlemeler hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü ilkelerine aykırıdır.                Yargı bağımsız ve tarafsız olmalıdır. Yargının siyasi düşüncesi olamaz. Yargı siyasallaşırsa "adil yargılanma hakkı" "masumiyet ilkesi" "lekelenmeme hakkı" "şüpheden sanık yararlanır"  ilkeleri tamamen ortadan kalkıp aksi düşüncedekilere karşı baskı aracı olarak kullanılmaya başlanacaktır ki bu durumda artık hukuk devletinden söz edilemez. Unutumamak gerekir ki hukuk herkese lazım olacaktır.                                Güçlü ve adil bir yargı için bağımsız savunma şarttır. Savunmaya değer vermeyen ülkelerde gerçek hukuk devletinden söz edilemez. Günümüz Türkiye'sinde savunmanın birçok sorunları bulunmaktadır.                 İlimizde Fiskobirlik, Seka gibi sanayi kuruluşlarında ve fındıkta yaşanan olumsuz gelişmeler sonucunda ekonomik durumun bozulması ile İcra dairelerinde aşırı dosya yükü oluşmuştur. Bilhassa kurum ve banka dosyaları korkunç sayılara ulaşmış İcra daireleri işlemez duruma gelmiştir.                  İhtiyacın üstünde hukuk fakülteleri açılması talepten fazla Avukat yetişmesine neden olup gizli işsizlik yaratmaktadır.                 Uygulamadaki zorunlu müdafilik sistemi avukatlar için angaryaya dönüşmüş bugün itibari ile insan haklarına, adalete ve hukuk devleti ilkelerine uygun işlememektedir. Zorunlu müdafiliğin göstermelik olmaması gerekir. Zorunlu müdafilik ücretleri günümüz ekonomik şartlarına uygun düzeye getirilmelidir.                CMK. ya aykırı olmasına rağmen halen hazırlık soruşturmasında meslektaşlarımız dosya incelemek istediğinde bazı savcılarımız vekaletname istemektedirler.                 Kamu hizmeti yapan Avukatları, taraf gibi görme alışkanlığı ile meslektaşlarımıza yapılan saldırılar ölümle sonuçlanan düzeye gelmiştir. Yasamızda Avukatlara yapılan saldırılar için hâkim ve savcılara yapılan saldırılarla eşdeğer müeyyide öngörülmesine rağmen uygulamada ne yazık ki bu hayata geçmemektedir.                 Bilhassa genç meslektaşlarımız ağır ekonomik zorluklar içindedir. Mesleğimizin geleceği bu koşullarda tehlike altındadır. Yapılacak yasal düzenlemelerle işyeri açarken faizsiz kredi, büyük oranda vergi ve sigorta muafiyeti gibi imkânlar sağlanmalıdır.                  Savunmayı çökertip yargıyı ayakta tutmak mümkün değildir. Savunma çöker ve çözülürse yargıda çöker ve hukuk devleti hayal olur. Herkesin bir gün mutlaka savunmaya ve onun temsilcisi avukata ihtiyacı olacağını yargı tarihi defalarca yinelemiştir. Kaldı ki güçlü savuma güçlü yargı içinde mümkündür. Yine bağımsız savunma ancak bağımsız yargı içinde yaşam olanağı bulur.Bağımsız savunma bağımsız yargının, bağımsız yargı hukuk devletinin, hukuk devleti de insan haklarının ve toplumsal barışın güvencesidir.               Bizler Türkiye Baroları olarak güçlü, bağımsız yargı ve savunma oluşması için mücadelemizi sürdürüyoruz. Bütün sorumluları yargıya ve savunmaya karşı duyarlı olmaya ve sorunlarının çözümü için çaba harcamaya çağırıyoruz.                  Çağdaş bir Türkiye özlemidir bizi yönlendiren,                  demokratik bir cumhuriyettir temel hedefimiz,                   özgür yurttaş olmaktır seçimimiz,                   insan hakları, hukukun üstünlüğü ve sivil toplumdur özümsediğimiz,                   eşitlikçi, dürüst ve erdemli bir yönetimdir istediğimiz          Bu duygu ve düşüncelerle bu Adli yılın hukukun egemen olduğu bir yıl olmasını ve tüm hukukçular için mutluluklar ve başarılarla dolu geçmesini temenni eder, saygılarımı sunarım.                                                                      Av. Gültekin UZUNALİOĞLU                                                                          GİRESUN BARO BAŞKANI      
Tarih : 6.09.2010
Okunma : 2237

© 2024 - Giresun Barosu

Adres : Çıtlakkale Mah. Atatürk Bulvarı No.121/1 - GİRESUN / Telefon: 0454 215 76 57 / Faks: 0454 215 76 58)
Adli Yardım Bürosu: 0 454 215 76 69 | Sosyal Tesis : 0 454 215 76 69 / D:17
E Posta : giresunbarosu@gmail.com | KEP Adresi: giresunbarosubaskanligi@hs01.kep.tr
E-Tebligat Numarası: 35366-96939-85090
Giresun Barosu Union of Black Sea Countries Bar Association (BCBA) üyesidir.