Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın, önceki gün bazı televizyon kanallarında gerçekleştirilen söyleşisinde, Avukatların ve Baroların çatı örgütü olan Türkiye Barolar Birliği’nin Sayın Başkanı Av. Metin FEYZİOĞLU’nu hedef alan açıklamalarını kabul edilemez buluyoruz.
 
Kamuoyunca da bilindiği üzere, anayasa değişikliğinin halkoylamasına sunulacağı bir süreçten geçiyoruz.
 
Yine bilindiği üzere, Anayasalar, hukuk biliminde bir ‘toplumsal sözleşme’ olarak kabul edilmektedir.
 
Anayasaların bu özelliği göz önüne alındığında bu sürecin, karşılıklı hoşgörü ve saygı çerçevesinde, her bir düşüncenin özgürce ve eşit biçimde ifade edileceği bir ortamda geçmesi ve kamu otoritesi tarafından buna olanak sağlanması gerekir iken bunun olmadığı, aksine salt bir tercihe propaganda olanağının sağlandığı, diğer tercih sahiplerinin akıl almaz biçimde suçlandığı ve hedef gösterildiği, kısıtlandığı, baskılandığı herkesçe gözlemlenmektedir.
 
‘Toplumsal Sözleşme’ olan Anayasa ve anayasa değişiklikleri hakkında, hukuk ve demokrasi çerçevesinde her bir yurttaşımızın düşüncesini ifade etmesi gerekir. Bu hem bir hak, hem de bir ödevdir.
 
Aynı şekilde kamu otoritesi de bu özgür ve eşit tartışma ortamının sağlanması adına tüm yasal önlemleri almakla yükümlüdür.
 
Bu bağlamda, ‘hak arama özgürlüğü’ kapsamında bağımsız savunmanın temsilcisi Avukatların üst çatı örgütü ve bir hukuk kurumu olan Türkiye Barolar Birliği’nin (ve tabii Baroların) ve onun Saygıdeğer Başkanının, bu konuda düşüncelerini ifade etmesinden daha doğal bir şey olamayacağı açıktır. Yukarıda da belirttiğimiz üzere, bu TBB’nin ve Baroların hakkı olduğu gibi aynı zamanda ödevidir.
 
Daha da vahimi, halen yürürlükte olan Anayasaya göre ‘tarafsız’ olması zorunlu Sayın Cumhurbaşkanının, TBB Başkanı Sayın FEYZİOĞLU’na yönelik sözleri ile hem şahsi olarak kendisinin sadece ‘evet’ diyenlerin/diyeceklerin cumhurbaşkanı olduğunu, hem de Cumhurbaşkanlığı makamının kurumsal olarak da ‘evet’ diyen/diyecek olanlara açık bir devlet kurumu olduğunu dile getirmektedir.
 
Bu söylem hiçbir şekilde kabul edilemez.
 
15 Temmuz gecesi yaşananlar düşünüldüğünde, 16 Nisan’da halkoylamasına sunulacak anayasa değişikliklerinin, toplumu ayrıştırıcı değil tam tersine birleştirici olması gerektiği hepimizin önceliği olmalıdır.
 
Hele hele sorumluluk sahibi makamlarda bulunanların bu durumu daha da fazla gözetmesi ve birleştirici olma yönünde fazladan çaba göstermesi gerektiği tartışmasızdır.
 
Üstelik, EVET de, HAYIR da değerlidir. Ve her biri, milli irade ürünü olarak karşımıza çıkmaktadır/çıkacaktır.
 
Tüm bunların ışığı altında, bir hukuk kurumu olan Türkiye Barolar Birliği’nin ve onun Sayın Başkanının ve de Baroların, en temel ulusal hukuk metni olan Anayasa ile ilgili değişiklikler hakkındaki düşüncelerini ifade etmemesi gerektiği yönündeki demokrasi ve hukuk dışı bu görüşe HAYIR dediğimizi kamuoyu önünde bir kez daha ifade etmek isteriz.

 
  Av.Gültekin UZUNALİOĞLU
GİRESUN BAROSU BAŞKANI

Tarih : 15.03.2017
Okunma : 1649

© 2024 - Giresun Barosu

Adres : Çıtlakkale Mah. Atatürk Bulvarı No.121/1 - GİRESUN / Telefon: 0454 215 76 57 / Faks: 0454 215 76 58)
Adli Yardım Bürosu: 0 454 215 76 69 | Sosyal Tesis : 0 454 215 76 69 / D:17
E Posta : giresunbarosu@gmail.com | KEP Adresi: giresunbarosubaskanligi@hs01.kep.tr
E-Tebligat Numarası: 35366-96939-85090
Giresun Barosu Union of Black Sea Countries Bar Association (BCBA) üyesidir.