Son günlerde kamuoyu nezdinde tartışılan haberlerden gerek kamu gerekse özel sektör çalışma hayatında liyakatsizliğin, performans temeli olmayan kadrolaşmanın, sübjektif değerlendirme kriterlerinin, değersizleştirmenin, ayrımcılığın ve bezdirinin çalışanlar üzerindeki manevi etkilerinin artık onları hayattan koparma boyutuna vardığını görmekteyiz.

Özellikle kamu mesleklerine girişte bilgi ve liyakat ölçütüne dayalı nesnel sınav koşullarının esas alınması yerine öznel değerlendirmeye açık genellikle mülakata dayalı sınavlar son yıllarda yapılan yasal düzenlemelerin ortak paydasını oluşturdu. Siyasal torpilin referans olarak adlandırıldığı yeni düzende Hakim ve savcı, bekçi, öğretmen, polis ve sair kamu istihdamına girişte arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması gibi öznel değerlendirmelerle, Anayasal kamu hizmetlerine girme hakkı sürekli ihlal edilirken liyakatsizlik kurumsallaştırıldı.

Hukukçu meslektaşlarımızın da adının geçtiği menfi olayları, ailelerini incitme kaygısı ile meslektaşlarımızı ismen anmaktan çekinsek de, büyük bir üzüntü ve kaygı ile izliyoruz.

İnsanı, bir kaynak olarak değil haysiyet sahibi bir değer ve iş hayatının öznesi olarak gören temel prensip ile hareket eden anlayışımızla, çalışanın maddi ve manevi kişiliğini koruyup kollayan hukuki düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi, hukukçuluğun manevi yükünün bir de çalışma hayatı içerisinde meslektaşlarımıza yüklenmemesi için her türlü tedbirin alınmasının kaçınılmaz olduğunu beyan ediyoruz.

Başta hukuk mesleklerine giriş olmak üzere tüm işe girişlerde fırsat eşitliği ile objektif sınav usullerinin uygulanması ve hukuk mesleklerinde istihdam sorunlarının tartışılması ve tüm sektörlerde çalışanların maddi ve manevi bütünlüğünün korunması temennimizdir.

Konunun her mecrada ısrarlı takipçisi, meslektaşlarımızın destekçisi olmayı sürdüreceğimizi beyan eder, meslektaşlarımıza Allah’tan rahmet diler, kederli ailelerinin derin acılarını paylaşırız. Giresun Barosu Yönetim Kurulu