KAMUOYU DUYURUSU                Son günlerde kamuoyuna yansıyan Avukatlık Kanunu değişiklikleri ve Arabuluculuk Yasa Tasarısı tartışmaları ile ilgili olarak, daha önce görüşlerimizi Baro Başkanları Toplantıları ile çeşitli platformlarda açıklamıştık ve bunları Baromuzun web sayfasında yayınlamıştık. Bu tartışmaların yoğunlaşması üzerine aşağıdaki hususların tekrar meslektaşlarımıza ve kamuoyuna duyurulması gerekli görülmüştür.                  1- 1136 sayılı Avukatlık Kanununun yürürlükten kaldırılarak yeni bir “Avukatlık Kanunu” düzenlemesi yapılmasını doğru bulmuyoruz. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’ndaki mevcut hakların korunmasının yanında, bu kanunda kazanılmış hakların korunması gözetilerek stajdan önce sınav getirilmesi, savunma mesleğinin zorunlu ihtiyaçları ile belli miktar üzerindeki işlemler ve davalar yönünden zorunlu Avukatlık gibi bazı ek düzenlemelerin yapılması ile yetinilmesinin daha yerinde olacağını belirtiyoruz.                2-Avukatlık mesleğini yapabilmenin fiziksel ve zihinsel koşulları Avukatlık Kanunu’nun 5/1h maddesinde belirtilmektedir. Bunun dışında serbest bir meslek olan Avukatlık mesleğini ifa etmekte olanların mesleğe devamlarının 65 yaş ile sınırlanması hatta levhadan silinmesi asla kabul edilemez. Bunun yanında genç meslektaşlarımızı iş yapamaz hale getireceğinden bazı mahkemeler ve Yüksek Mahkemelerde görev yapmak için meslekte kıdem şartı getirilmesi de asla kabul edilemez.                 3-Yabancı avukatlık bürolarının veya ortaklıklarının Türkiye’de faaliyet yürütebilmesine ve bu yolla münhasıran Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına tanınan Avukatlık mesleğini icra edebilme yolunun açılması, Avukatlık mesleğini küresel sermayenin hizmetine sunmak anlamını taşır ki, bu durumda asla kabul edilemez. Aynı şekilde kamu hizmeti niteliği taşıyan Avukatlık mesleğinin ticari şirket yapılandırılmasına kavuşturularak ve çeşitli illerde şubeler açılmasına imkan tanımak da kabul edilemez.                4- Baro yönetimi ve diğer organların nisbi temsil sistemi ile oluşturulması, baroların delege yapılarının üye sayısı az olan baroların daha etkili temsiline yönelik düzenlemeler demokratik kurallara aykırıdır, kabul edilemez.        5- Arabuluculuk Kanun Tasarısındaki düzenlemeler, Anayasanın 8.maddesindeki Yargı yetkisinin, Türk Milleti adına Bağımsız Mahkemelerce kullanılacağı ilkesine aykırıdır. Yargı yetkisi başkalarınca kullanılmış olacaktır.Yargıda çözümü Yargının temel ayakları olan Hakim, Savcı ve Avukat üçgeninden çıkarıp hukuk eğitimini aşağılayacak şekilde 100 saatlik temel hukuk eğitimi alan hukukçu olmayanların faaliyet göstereceği yerel,etnik,mafya ve başka unsurların etkili olabileceği çok hukukluluğa yol açacak farklı bir alana taşımaktır. Arabuluculuğu ancak hukuk eğitimi alanların yapabileceği tartışılmaz gerçektir. Yasa tasarısı arabuluculuk sistemine alternatif Avukatlık kanunu 35/A maddesindeki Avukatlara uzlaşma yetkisi veren maddeye aykırıdır. Avukatlık Yasamızdaki bu maddedeki düzenlemenin alt yapısı geliştirilerek aynı sonuca daha verimli şekilde ulaşılabileceğinden Arabuluculuk Yasa Tasarısındaki düzenlemelerin asla kabul edilemeyeceğini belirtiyoruz.               Avukatlık mesleğini baltalayacak ve mesleğimizi etkisizleştirmeye yol açacak tüm düzenlemelere karşı çıkıyoruz. TBB ile bazı Barolar arasında asla olmayan çekişmeyi varmış gibi çağrıştıracak eylemlerden kaçınılarak tek yumruk olarak mesleğimizi etkisizleştirecek düzenlemelere karşı durmak için tüm Meslektaşlarımızı,Barolarımızı ve TBB.ni göreve çağırıyoruz.Meslektaşlarımıza ve kamuoyuna saygı ile duyurulur.                                                                    Av.Gültekin UZUNALİOĞLU                                                                GİRESUN BAROSU BAŞKANI