07.09.2009 Pazartesi günü saat 11.30’da yapılan törenle C.Başsavcılığı çelengi Başsavcımız Radi Akyol tarafından Baromuzun çelengi de Baro Başkanımız Av. Gültekin Uzunalioğlu tarafından Atatürk Anıtına sunulmuştur. İstiklal marşının okunması ve saygı duruşunun ardından yeni Adli yılın açılışı nedeniyle Cumhuriyet Başsavcısı, Adalet Komisyonu Başkanı ve Baro Başkanı birer konuşma yapmışlardır. Baro Başkanımız Av.Gültekin UZUNALİOĞLU’nun törende yapmış olduğu konuşma metni aşağıdadır. ADLİ YIL AÇILIŞ KONUŞMASISayın Cumhuriyet Başsavcım, Sayın Adalet Komisyonu Başkanım, Değerli Hâkim ve Savcılarımız, Sevgili Meslektaşlarım, Değerli Adliye çalışanlarımız ve basınımızın güzide temsilcileriTürkiye Cumhuriyeti, Anayasamızda demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlanmıştır. Hukuk devletinde insan haklarının güvencesi bağımsız yargıdır. Yargının sorunları çözülmeden gerçek bir hukuk devletine kavuşulamaz. Yargının bağımsız ve güçlü olması hukuk devletinin temel şartıdır.Ne yazık ki Türkiye’mizde bazı işlemler ve eylemlerle yargı yıpratılmakta, zedelenmekte ve toplumsal işlevi zayıflatılmaktadır.Yargı bir yandan fiziki imkânsızlıkla uğraşırken, diğer yandan yürütmenin hukuk devletinde olmaması gereken çeşitli müdahaleleri ile karşılaşmaktadır.Son günlerde Yargı Reformu Taslağı tartışılmaktadır.Yargıda reforma ihtiyaç olduğu tartışmasızdır. Taslakta bazı gerekli düzenlemeler olmakla birlikte bazıları da kuşku ve endişe yaratmaktadır. Özellikle HSYK.nun yeniden yapılandırılmasında geniş tabanlı temsil esası ile HSYK üyelerinin Yürütme ve Yasama organlarınca seçilmesi yargıya, demokratik sisteme ve hukuk devleti ilkesine yapılabilecek en büyük darbe olur. Bu yöndeki bir düzenleme yargıyı yasama ve yürütmenin denetimi altına sokar ki bu da başta Anayasanın 9. maddesindeki Yargı Bağımsızlığı ilkesi olmak üzere  “kuvvetler ayrılığı” ve “hukuk devleti” ilkelerine de aykırı olur.Hükümet ve iktidar partisi sözcülerinin uzun süreden beri yargıyı hedef alan açıklamaları, son HSYK kararnamesi sırasında yaşanan olaylar,  bazı yargıç ve savcıların özel olarak korunmaya çalışılması, bazılarının telefonlarının dinlenmesi ve izlenmeleri gibi yaşanan olaylara bakılınca “Yargı Reformu Taslağı”ndaki HSYK.nun geniş tabanlı temsile göre düzenlenmesi kuşkulara yol açmaktadır. O nedenle hukukun, hukuk devletinin, bireyin hak ve özgürlüklerinin, demokrasinin güvencesi olan yargı bağımsızlığının bugünkü halini bile ortadan kaldırıp, yargıyı tamamen siyasi iktidarın emrine sokacak düzenlemelere karşıyız. Son günlerin diğer gündemdeki tartışması olan Kürt açılımı konusundaki tartışmaları kaygı ile izlemekteyiz. Günümüz Türkiye’sinde bu sorunun soyut ve ne olduğu belli olmayan tartışma zemininden çıkarılıp, somut ve demokratik önerilerle tartışılmasını diliyoruz. Ancak bu konuda açılım yapılırken Anayasamıza sadık kalınması, tek devlet tek millet ilkesi ile üniter yapımızı bozmayacak, etnik gruplara ayrıcalık tanımayacak, resmi dilimizin Türkçe olmasına zarar getirmeyecek, Atatürk ilke ve devrimlerine aykırı olmayacak çözümlerin getirilmesi gerekmektedir. Asla ve asla bu ilkelerimizden taviz veremeyiz.Yargının en önemli kurucu unsuru savunmadır. Güçlü ve adil bir yargı için bağımsız savunma şarttır. Savunmaya değer vermeyen ülkelerde gerçek hukuk devletinden söz edilemez. Günümüz Türkiye’sinde halen savunmanın birçok sorunları bulunmaktadır.   İlimizin geçim kaynağı fındıkta yaşanan olumsuz gelişmelerin büyük etkisi ile ekonomik durumun bozulması üzerine İcra dairelerinde aşırı dosya yükü bulunmaktadır. Bilhassa kurum ve banka dosyaları korkunç sayılara ulaşmış İcra daireleri işlemez duruma gelmiştir. Gerek personel açığını gidermek gerekse kurumsal alt yapıdaki eksiklikleri gidermek için Yetkili organları göreve çağırıyoruz. İhtiyacın üstünde hukuk fakülteleri açılması talepten fazla Avukat yetişmesine neden olup gizli işsizlik yaratmaktadır.Uygulamadaki zorunlu müdafilik sistemi bugün itibari ile insan haklarına, adalete ve hukuk devleti ilkeleri uygun işlememektedir. Zorunlu müdafiliğin göstermelik olmaması gerekir. Zorunlu müdafilik ücretleri günümüz ekonomik şartlarına uygun düzeye getirilmelidir.CMK. ya aykırı olmasına rağmen halen hazırlık soruşturmasında meslektaşlarımız dosya incelemek istediğinde bazı savcılarımız vekaletname istemektedirler. Kamu hizmeti yapan Avukatları, taraf gibi görme alışkanlığı ile meslektaşlarımıza yapılan saldırılar ölümle sonuçlanan düzeye gelmiştir. Yasamızda Avukatlara yapılan saldırılar için hâkim ve savcılara yapılan saldırılarla eşdeğer müeyyide öngörülmesine rağmen uygulamada ne yazık ki bu hayata geçmemektedir. Bilhassa genç meslektaşlarımız ağır ekonomik zorluklar içindedir. Mesleğimizin geleceği bu koşullarda tehlike altındadır. Yapılacak yasal düzenlemelerle işyeri açarken faizsiz kredi, büyük oranda vergi ve sigorta muafiyeti gibi imkânlar sağlanmalıdır. Bizler Barolar olarak güçlü, bağımsız yargı ve savunma oluşması için mücadelemizi sürdürüyoruz. Bütün sorumluları yargıya ve savunmaya karşı duyarlı olmaya ve sorunlarının çözümü için çaba harcamaya çağırıyoruz.Çünkü Bağımsız savunma bağımsız yargının, bağımsız yargı hukuk devletinin, hukuk devleti de insan haklarının ve toplumsal barışın güvencesidir.Bu duygu ve düşüncelerle bu Adli yılın hukukun egemen olduğu bir yıl olmasını ve tüm hukukçular için mutluluklar ve başarılarla dolu geçmesini temenni eder, saygılarımı sunarım.Av.Gültekin UZUNALİOĞLUGiresun Baro Başkanı
Tarih : 3.12.2009
Okunma : 1269

© 2025 - Giresun Barosu

Adres : Çıtlakkale Mah. Atatürk Bulvarı No.121/1 - GİRESUN / Telefon: 0454 215 76 57 / Faks: 0454 215 76 58)
Adli Yardım Bürosu: 0 454 215 76 69 | Sosyal Tesis : 0 454 215 76 69 / D:17
E Posta : giresunbarosu@gmail.com | KEP Adresi: giresunbarosubaskanligi@hs01.kep.tr
E-Tebligat Numarası: 35366-96939-85090
Giresun Barosu Union of Black Sea Countries Bar Association (BCBA) üyesidir.