8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü münasebetiyle 08 Mart 2022 Salı günü Giresun Adliyesi önünde yaptığımız; Baromuz Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Komisyonu Başkanı Yardımcımız Av.Özlem YEŞİLALİOĞLU KÜLEKÇİ tarafından okunan basın açıklamasına Baro Başkanımız Av.Soner KARADEMİR, Baro Genel Sekreterimiz Av.Arzu KURT, Baro Saymanımız ve Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Komisyonu Koordinatörü Av.İlknur CİVELEKOĞLU, Yönetim Kurulu Üyelerimiz Av.Elvan ŞAHİN, Av.Hatice AYDIN, Av.Ümran KARA CAN ve Av.Ayşegül ÇAKIR HIDIR, Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Komisyonu Başkan Yardımcımız Av.Özlem YEŞİLALİOĞLU KÜLEKÇİ, Komisyon Yazmanımız Av.Elif Kardelen DURMUŞ, Komisyon Üyelerimiz Av.Özlem KELEŞ ÜNAL, Av.Tuğba ACAR, Av.Burcu HÜN ile meslektaşlarımız katıldı. Basın açıklamasının ardından yine Kadınlar Günü münasebetiyle mor renk balonlar komisyonumuz ve meslektaşlarımız tarafından gökyüzüne bırakıldı. Emeği geçenlere teşekkür eder çalışmalarında başarılar dileriz.

 

Basın Açıklaması Videomuz;

 

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ KADIN HUKUKU KOMİSYONU

(TÜBAKKOM) BASIN AÇIKLAMASI

 

YASALARIMIZA VE KAZANIMLARIMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ.

                  Tarih boyunca kadınlar, kadının insan haklarını ihlal eden düzenin değişmesi için mücadele etmiş ve bu mücadeleler sonucunda gerek yasalar gerek uluslararası sözleşmeler bağlamında birçok kazanımlar elde etmişlerdir.

                Ancak günümüzde dünyanın farklı yerlerde yaşanan savaşlar nedeniyle, kadınlar diğer haklarının yanında en temel hak olan yaşam haklarından dahi mahrum kalmaktadırlar. Bu sene 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü, Ukrayna’da yaşanan savaş süreciyle karşılıyoruz. Her savaşta olduğu gibi bu savaşta da en çok kadınlar ve çocuklar mağdur olmakta ve yaşanan süreç, dünya barışını açıkça tehdit etmektedir. Bu durumu kabul etmiyor, tüm taraf devletleri evrensel barışa hizmet etmeye davet ediyoruz.

                Ülkemizde ise 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, utanç verici bir şekilde giderek artan kadına yönelik şiddetin, kadın cinayetlerinin, kadınların şüpheli ölümlerinin dehşetinde yaşanmaktadır. Kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet; münferit olaylar olarak değerlendirilemeyeceği gibi, çözümü de sadece yaptırımların artırılmasında değildir. Kadınların yaşam hakkına yönelik sistematik hale gelen kadın cinayetlerinin önlenmesi için yasaların eksiksiz uygulanması, önleyici ve koruyucu tedbirlerin alınması, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik bütüncül politikaların oluşturularak samimi takibinin yapılaması gerekmektedir.

                Ülkemizde kadınlar; şiddeti her sene artan sistematik bir cinnetin kurbanı olurken, bu şiddet ve toplumsal cinnet haliyle hukuksal ve sosyolojik düzlemde topyekün mücadele yerine, kadınların yaşam ve özgürlüklerinin güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi’nden hukuka aykırı bir şekilde çekilme yoluna gitmek, maalesef kadınları daha da korumasız bırakmıştır. Bu hukuka aykırı işlemin iptali için vatandaşlar, sivil toplum örgütleri, barolar ve Türkiye Barolar Birliği tarafından açılan davaların yaşam hakkından yana tutum alınarak iptal edileceğine inanıyoruz.

                İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeye ilişkin irade, bugün kadınların nafaka hakkı dahil olmak üzere Medeni Yasa’da yer alan birçok hakka da yönelmiştir. 6. Yargı Paketi ile kamuoyunun gündemine gelen nafaka hakkının süreye bağlanması ve boşanmalarda “aile arabuluculuğu”nun getirilmesine ilişkin kabul edilemez söylemler ve yasal girişimler, kadın kazanımlarının kaybına yol açacağı gibi kadınların yaşam haklarına da saldırı oluşturacaktır. 

                Nitekim, İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın çekilmesi yanında 6284 sayılı yasanın etkin uygulanmaması, nafakanın tartışmaya açılması; toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı olan, kadının özgür birey olduğunu kabul etmeyen zihniyete cesaret vererek kadına yönelik şiddetin artmasına zemin hazırlamıştır.

                Devletin her kademesindeki yetkilileri, kadın erkek eşitliğinden geri adım atarak toplumu dönüştürmeye yönelik girişimleri durdurmaya; medeni hakların kullanılmasında kadının karşısına çıkan engelleri ortadan kaldırmaya; Anayasa’da yazılı olan Cumhuriyetimizin temel niteliklerine ve uluslararası sözleşmelere uyumlu politikalar üretmeye davet ediyoruz.

Bizler; nafaka hakkımızdan, Medeni Yasa ile tanımlanmış haklarımızdan ve kazanımlarımızdan hiçbir koşulda vazgeçmeyeceğimizin altını çizerek, bu hususları tartışmaya açmanın; şiddet olaylarının ve kadın cinayetlerinin artmasına yol açmaktan başka bir sonuç yaratmayacağını belirtiyoruz.

                Kadınların hak mücadeleleri sonucunda elde ettiği kazanımlarının kaybına yol açacak her türlü girişimin karşısında olacağımız gibi bu kazanımların silinmesine izin vermeyeceğimizi, Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBAKKOM) olarak açıkça beyan ediyoruz.

“Kadın cinayetleri politiktir” diyor, bir kez daha Medeni Kanun’a ve 6284 sayılı Yasa’ya dokunulmamasını, yasaların etkin bir şekilde uygulanmasını ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıracak politikaların oluşturulmasını talep ediyoruz.

                Baroların kadın hakları komisyonları / merkezleri ve TÜBAKKOM olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin eşit ve özgür bireyleri olan kadınların insan haklarının ihlaline yol açacak her türlü yasal değişikliğin, uygulama ve anlayışın karşısında tüm kararlılığımız ve dayanışma duygularımızla mücadele edeceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.

 

Tarih : 8.03.2022
Okunma : 511

© 2024 - Giresun Barosu

Adres : Çıtlakkale Mah. Atatürk Bulvarı No.121/1 - GİRESUN / Telefon: 0454 215 76 57 / Faks: 0454 215 76 58)
Adli Yardım Bürosu: 0 454 215 76 69 | Sosyal Tesis : 0 454 215 76 69 / D:17
E Posta : giresunbarosu@gmail.com | KEP Adresi: giresunbarosubaskanligi@hs01.kep.tr
E-Tebligat Numarası: 35366-96939-85090
Giresun Barosu Union of Black Sea Countries Bar Association (BCBA) üyesidir.