2017 - 2018 Adli Yıl Açılış Töreni, Giresun Cumhuriyet Başsavcılığı ile Giresun Barosu’nca ortaklaşa, 05.09.2016 Salı günü saat 12.00'da Giresun Hükümet Konağı önünde düzenlendi.
Törene, Giresun Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahim ALAN, Giresun Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanı Mehmet DEMİR ve Giresun Baro Başkanı Av. Soner KARADEMİR ile çok sayıda Avukat, Hâkim, Savcı ve Adliye Çalışanı katıldı.
Açılış töreni, Atatürk Anıtı’na Adliye ve Baro Çelenklerinin sunulması, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı.
Tören, Giresun Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahim ALAN, Giresun Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanı Mehmet DEMİR ve Giresun Baro Başkanı Av. Soner KARADEMİR'in adli yıl açılış konuşmaları ile devam etti.
Baro Başkanımız Av. Soner KARADEMİR konuşmasında;
" Konuşmama başlarken Giresun Adliyesine atanarak görevine yeni başlayan Giresun Cumhuriyet Başsavcımız Sayın Abdurrahim ALAN’ a ve yeni göreve başlayan tüm hakim ve savcılarımıza; önceki dönem Baro Başkanlarımıza; Baromuzun bugünlere gelmesinde emeği geçen her bir meslektaşıma; aramıza yeni katılarak Baromuza güç katan çok değerli genç meslektaşlarımıza, mesleğimizin yarını sevgili stajyerlerimize ve katibinden hizmet alımıyla görev yapan temizlik personellerine kadar tüm adalet çalışanlarına başarılar diliyor, yeni adli yılın tüm yargı mensupları ile ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
Yine özellikle geçtiğimiz dönemde başta görevleri başında şehit edilenler olmak üzere aramızdan ayrılan avukat, hâkim, savcı meslektaşlarımıza, emniyet ve ordu mensuplarımıza Allah'tan rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyorum.
Giresunda bu töreni Yargının tüm kurucu unsurları ile birlikte düzenlediğimiz için büyük mutluluk duyduğum gibi; bir “açılış töreni” olmanın ötesinde; yargı camiasını bir araya getiren; yargının tümüne ilişkin tespit ve değerlendirmelerin ifade edildiği adeta dikkatlerin adalete odaklandığı bir gündür.
Esas itibari ile yargının sorunlarının tartışılacağı yerlerin Adli yıl açılış törenleri olması düşünülemez ise de; kuşkusuz yargıya ilişkin bazı düşüncelerin paylaşılması ve dile getirilmesi de gerekli ve zorunludur.
Bu nedenle de Bugün öncelikle savunmanın temsilcisi olan “avukatlık mesleği” ne ilişkin avukat gözüyle kısa birkaç değerlendirme yapmak istiyorum.
Avukatlık mesleği 1136 sayılı yasa ile bir kamu hizmeti olarak düzenlenmiş ve avukatlar da kamu görevlisi olarak kabul edilmişlerdir. 5237 sayılı Türk Ceza Yasasının 6/d maddesi gereğince avukatlar yargılama faaliyetinin bir unsuru olarak kabul edilmiştir.
Avukatlık mesleği dürüstlük ve özen mesleğidir. Bu nedenledir ki görevimizden kaynaklı davalarda hakkımızdaki davalar doğrudan Ağır Ceza mahkemesince görülmektedir.
Yasalardaki bu açık hükümlere rağmen silah ruhsatı ve pasaport kanununda değişiklik yapılmayarak avukatların yargının diğer unsurları olan hakim ve savcılardan ayrık tutulmaları tarafımızdan anlaşılamadığı gibi; savunmanın olmazsa olmaz koşulu olan avukatlar halen dahi soruşturma dosyalarını inceleme ve örnek almakta hala zorlanmaktadırlar. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 153.maddesinin 2.fıkrası ile müdafilere tanınan bu yetkinin kısıtlanmasına ilişkin madde hükmünün 6526 sayılı yasa ile 21 Mart 2014 tarihinde yürürlükten kaldırılmasını son derece isabetli olmasına rağmen maalesef bir meslektaş milletvekili tarafından bu yetkinin kısıtlanmasına ilişkin verilen kanun teklifi Adalet komisyonunda kabul edilmiştir.
Değerli konuklar;Sözlerimin başında da belirttiğim gibi bu sorunların tartışılacağı yerler Adli yıl açılış törenleri değildir. Ancak her şeyden önce tablonun da ortaya konulması, sorunların görülmesi gerekir.
Bu anlamda barolar elbette ki “siyaset” yapmazlar; ancak “hukuk siyaseti” yapmak; hukuki tespitler, hukuki eleştiriler yapmak çözüm önerileri getirmek de görevleri arasındadır. Bu vesile ile bir kez daha ifade ediyoruz ki:
Yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı, tartışılmazlığı, adil yargılanma ve sorunlarına ilişkin konularda toplumun kaygılarını da tartışmadan üstünü örtmek, hastalıklı bir Hukuk devletine sebebiyet verecektir. İnsan Onuru, yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü temeline oturan tarafsız ve güçlü bir yargı sistemi toplumun hayat sigortasıdır.
Kişilere göre şekillenmeyen, eşitlikçi ve keyfilikten uzak, hakim ve savcıların şucu bucu diye tarif edilmediği, avukatların rahatlıkla mesleklerini icra ettikleri gün yargı mensuplarının ve kamu görevlilerinin cesaretine bel bağlayan bir toplum olmaktan çıkıp, her birimizin sisteme güvendiği, ve herkesin hukuki güvenliğe sahip olduğu çağdaş, demokratik bir toplum olabileceğimiz unutulmamalıdır.
Ülkemizin içinde bulunduğu bu zor günlerde siyasi düşüncemiz, ideolojik farklılıklarımız ne olursa olsun olsun birbirimizi sevmeye, karşımızdakinin düşüncesini dinlemeye, hoş görüye ve Cumhuriyetimize ve ilkelerine sahip çıkmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Görüşlerine göre insanları sınıflandırmadan; kutuplaştırmadan; bu ülkede birlikte yaşayan; aynı havayı teneffüs eden; tabir caizse aynı gemide yer alan insanlar olarak Hep birlikte ortak akıl ve ortak bir dil kullanmak zorunda olduğumuzu unutmamalıyız.
Bir yıl önce yaşanan melun darbe girişimi bize hiç bir zaman Cumhuriyet ve Atatürk ilkelerinden vazgeçmememiz gerektiğini acı da olsa bir kez daha göstermiştir. Cumhuriyetimizin ilkelerine bağlı, demokratik bir hukuk devletinden yana olan Giresun Barosu olarak darbelerin ve darbecilerin her zaman karşısındayız. Dün olduğu gibi bugün de hiç bir siyasi düşüncenin etkisi altında kalmadan, koşulsuz olarak her zaman demokrasiden tarafız. Üstünlerin hukukunu değil hukukun üstünlüğünü savunuyoruz. Kuvvetler ayrılığı ilkesi tarif edilirken Yasama, Yürütme, Yargı diye yapılan sıralamanın hiyerarşik bir önem sırası olmadığını; sadece bir işbölümü olduğunu bir kez daha belirtmekte yarar görüyoruz. Bir kez daha ilan ediyoruz ki avukatlar olarak askeri değil, sivil hükümetleri; darbeleri değil seçimleri; anarşiyi değil hukuku; sıkıyönetimi değil demokrasiyi savunuyoruz.
Dünyanın terör kaosu içinde olduğu bugünlerde Devletimizin tüm hain terör örgütleri ile mücadelesine ve devletin içinden halen melun terör örgütünün tüm unsurlarının ayıklanmasına destek veriyoruz. Ancak tüm bunlar yapılırken de insanların adil yargılanma, lekelenmeme haklarına saygı gösterilmesi ve en basit ifadesiyle kurunun yanında yaşın yanmaması için titizlikle hareket edilmesi gerektiğini de ısrarla belirtiyoruz. Bütün terör örgütleri karşısında devletin en etkili gücü, hukuk kurallarına uygun davranmakla sağlayabileceği meşruiyetidir.
Bu sebeple, terörle mücadelede kalıcı başarı sağlanması için soruşturmaların ve kovuşturmaların adil yargılama kuralları çerçevesinde yürütülmesi gerekir.
Avukatların, şüphelilerle görüşmeleri ve şüphelilerin ifadeleri alınırken hazır bulunmaları ve yetkilerini kullanmaları engellenmemelidir. Bu hukuk devleti olmanın vazgeçilmez şartıdır.
Millet olarak hiçbir siyasi, dini, ideolojik, sosyal düşünce farklılığına bakmaksızın kenetlendiğimiz 16 Temmuz 2016’daki birlik ve beraberlik ruhu ile etnik veya mezhepsel ayrımları reddederek; ayrıştırıcı, insanları kutuplaştırıcı söylem ve uygulamalardan vazgeçmeli, milli birlik ve beraberliğe, hukukun üstünlüğüne sımsıkı sarılmalıyız.
Konuşmamın sonuna gelirken üç sac ayağı dediğimiz iddia, savunma ve karar üçlüsünden oluşan tüm yargı camiamızın olması gereken durumuna uyan bir özlü sözü sizlerle paylaşmak istiyorum: “ hepimiz tek kanatlı melekleriz ve yanlızca birbirimizi kucaklayarak uçabiliriz ” .
Bu duygu ve düşüncelerle 2017-2018 adli yılının tüm Türk yargı mensupları için başarılı, milletimiz için adaletli, toplumumuz için huzurlu geçmesi temennisi ile yeni Adli Yılda adaletin tartışılmaması, yargının yargılanmaması, toplum nazarında yargıya güvenin şeksiz şüphesiz temini dileklerimle sizleri şahsım ve Giresun Barosu adına saygı ve sevgi ile selamlıyorum. Saygılarımla. " dedi.
Törenin ardından, Giresun Adliye Sarayı’nda Giresun Cumhuriyet Başsavcılığı ile Giresun Barosu’nca ortaklaşa Adli Yıl Açılış Kokteyli verildi.
© 2024 - Giresun Barosu