Mersin’de 12 yaşında bir çocuk fidye için kaçırıldıktan sonra öldürülmüştür.
Yaşamın değerli olduğu bilincinden giderek uzaklaşan, kişisel menfaatleri ve parayı her şeyin önünde gören olumsuz ruh halinin günlük hayatımıza yansımalarını her gün görüyoruz. Bu anlayış toplumu her geçen gün daha büyük bir şiddet sarmalının içerisine soktuğu gibi bu sarmal en çok da kadınları ve çocukları hedef almaktadır.
12 yaşındaki bir çocuğun ailesinden fidye için kaçırılıp bir binanın bodrum katında öldürülmesi basit bir asayiş vakası olarak görülmemelidir. Üstelik benzer birçok olayda olduğu gibi burada da çocuğu tarif ederken, kendisinin ya da ailesinin etnik kimliğinin, nereden geldiğinin dile getirilmesi ayrımcılığa zemin hazırlamakta ve insanların doğuştan gelen temel hakları olduğu gerçeğinin önüne geçmektedir.
Bir insanın, bir çocuğun öldürüldüğü unutulmadan, çocukların hayatını korumakla görevli devletin ve kolluk güçlerinin, toplumun ve bireylerin, katledilen çocuğun ailesinin nereli olduğuna değil yaşam hakkının elinden alınmış olmasına odaklanması, çocukların ve tüm insanların yaşam hakkı başta olmak üzere temel hak ve özgürlüklerinin korunması çabasının gösterilmesi gerektiğini bir kez daha dile getiriyor, yasal süreci Mersin Barosu ile birlikte takip edeceğimizi kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.
Türkiye Barolar Birliği Çocuk Hakları Komisyonu
© 2024 - Giresun Barosu