676 sayılı KHK ile savunma hakkına ve Avukatlara hukukun evrensel kurallarına aykırı kısıtlanmalar getirilmiştir. 15 Temmuz 'daki hain darbe girişimi sonrası millet olarak yakaladığımız birlik ve beraberlik ruhu bu şekilde KHK 'larla zedelenmemelidir. Bir hukuk devletinde en önemli unsurlar adil yargılama ve savunma hakkıdır. KHK ile savunmaya mesleğine getirilen sınırlamalar hukuk devletinde olmaması gereken sınırlamalardır. Kısıtlanan aslında Avukatın değil vatandaşın savunma hakkıdır. Avukatın ve savunma makamının geniş yetkililerle donatılması yargılamayı adil , devleti de gerçek hukuk devleti haline getirir. Hukuk devletinde olmaması gereken bu düzenlemeler sonucunda gerçek suçluların adil yargılamadıkları bahanesi ile adaletten kaçma ihtimali doğacaktır.
Yeni KHK’ ye göre darbe ve terör suçlarından gözaltına alınan şüphelinin avukatıyla görüşmesi hâkim kararıyla 24 saat süreyle kısıtlanabilecek, Terör suçlarından yargılanan veya soruşturulan şüpheli ve sanığın avukatı hakkında, aynı suçlardan soruşturma veya dava açılırsa avukatlık görevi yasaklanabilecek, bu halde Avukat hakkında da müdafilik görevi sırasındaki yaklaşımları nedeniyle soruşturma ve kovuşturma açılabilme tehlikesi doğacaktır.
Ayrıca bu suçlardan yatan kişilerin avukatlarıyla yapacağı görüşmeler, hâkim kararıyla teknik cihazlarla sesli ve görüntülü olarak kaydedilecek, Hükümlünün avukatlarıyla görüşmesi bazı hallerde 6 ay süreyle yasaklanabilecektir.
Yine örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar bakımından yürütülen kovuşturmalarda, yani görülen davaların duruşmalarında en çok üç avukat hazır bulunabilecek, yani sanıklar ve müştekiler kendisini üçten fazla avukat ile savunamayacaktır.
Bununla birlikte Mahkeme sanığın duruşmaya getirdiği tanığı “ davayı uzatmak amacıyla” diyerek dinlenmesini reddedebilecek, duruşmada avukatın bulunması şartı, ” mazeretsiz olarak duruşmayı terk etme” durumunda geçerli olmayacak ve hâkim celseye avukat olmaksızın devam edebilecektir.
Cumhuriyet Başsavcılığı Baro tarafından bildirilen avukatın değiştirilmesini baro başkanlığından isteyebilecektir.
Bu düzenlemeler ile insanların temel haklarından olan savunma hakkı kullanılamaz hale getirildiği gibi, ceza hukukunun temel ilkeleri de yok sayılmaktadır.
KHK ile yaratılan olağanüstü duruma karşı insan haklarını, hukuku, demokrasiyi savunmak tüm Avukatların ve Baroların görevidir. Bu nedenle savunma makamına ve Avukatlara getirilen bu kısıtlamaların ivedilikle kaldırılması ve bir an önce olağanüstü halden normal düzene geçilmesini diliyoruz.
AV.GÜLTEKİN UZUNALİOĞLU
GİRESUN BAROSU BAŞKANI
© 2025 - Giresun Barosu